Kayıp Eşyalar – Kayıp Eşyalarınızı Nasıl Bulabilirsiniz?
Kayıp Eşyalar / Kayıp Eşyalarınızı Nasıl Bulabilirsiniz – Nereye koyduğunuzu bir türlü hatırlayamadığınız kayıp eşyalarınızı mı arıyorsunuz? Korkmayın Alzheimer değilsiniz! Ne var bunda; her kes unutabilir. Fakat bu sıklıkla ve yaşa bağlı olarak başınıza geliyorsa, tabii ki doktora gitmelisiniz. Doktora gitmeden önce ya Melik Duyar’dan “Hafıza Teknikleri” eğitimi almalısınız, ya da aşağıda özetini sunduğumuz Profesör Solomon’un “Kayıp Eşya Bulma Teknikleri” pdf kitabını internetten indirip okumanızı tavsiye ederim. Tabi orijinali İngilizce (www.professorsolomon.com/) ama kitabın bazı püf noktalarını, çevirisi yapılmış kaynaklardan da faydalanarak burada size yardımcı olayım.
Kayıp eşyalarınızı nasıl bulabilirsiniz?
Kayıp Eşyalar – Kendini “Amatör Profesör” (!) olarak tanıtan Profesör Solomon kitabında 12 prensipten söz eder. Bunları uyguladığınız takdirde kaybettiğiniz şeyi bulmanız için hiç bir engel kalmaz. Ayrıca, Solomon’un önerdiği iki teknik de önemli. Bunlar, “Düşünme Külahı” ve “Eureka Değneği.” Söz konusu kitapta anlatılan 12 prensip sırasıyla şöyle:
1. Aramayın.
2. Kaybolan eşya değil, sizsiniz.
3. RSK (Rahatla, Sakinleş ve Kendine Gel) kuralını hatırlayın
4. Kaybettiğiniz şey aslında zaten olması gereken yerde
5. Gezintiye çıkan eşyalar
6. Bakar-kör sendromu
7. Kamuflaj etkisi
8. Geriye sar ve düşün
9. Bir kere bak, iyi bak
10. Eureka bölgesi
11. Olay yeri tatbikatı
12. Sizin yüzünüzden değil
Gelelim Prensiplerin Açılımına…
Kayıp Eşyalar / Kayıp Eşyaları Nasıl Bulursunuz?
1. Aramayın…
Kayıp Eşyalar – Rastgele ve panik halinde evin altını üstüne getirmek yerine tavsiyem, kaybettiğinizi aramaya hemen başlamayın, önce bir durup düşünün. Nerelere bakabileceğinizi aklınızdan geçirin.
2. Kaybolan o değil, sizsiniz…
Kayıp Eşyalar – Hiç düşündünüz mü, belki eşyayı değil de kendinizi kaybetmişsinizdir. Çünkü ana prensip şudur: Kayıp eşya diye bir şey yoktur, sistemsiz arayıcılar vardır. (Belki de çok dağınıksınız) Öncelikle bunu kendinize telkin edin ve durumu kabullenin.
3. RSK kuralını hatırlayın
Kayıp bir eşyayı bulmak için zihninizde bir çerçeve oluşturun ve RSK (rahatla, sakinleş, kendine güven) kuralına dikkatinizi yoğunlaştırın.
4. Kaybettiğiniz şey aslında zaten olması gereken yerde
Kayıp Eşyalar – İster inanın ister inanmayın, kayıp nesneler genelde olması gereken yerdedirler.
Kayıp eşyanızı her zaman koyduğunuz bir yer var mı? Çekmece olabilir, özel bir kutu, kitap rafı? Öncelikle oraya bakın. Ceketinizi geçen gece portmantoya asmıştınız, arabanın anahtarları da büyük ihtimal oradadır. Ya da aradığınız kitabı kütüphaneye geri koymuşsunuzdur.
5. Gezintiye çıkan eşyalar…
Kayıp Eşyalar – Bazı eşyalar, dolaşmaya çıkmış olabilir, ait oldukları yerde değil de son kullanıldıkları yerde bulunabilirler. Şimdi hatırlamaya çalışın, tel zımbayla hangi belgeleri zımbalamıştınız? Detektiflerin dediği gibi: “Onu en son nerede görmüştünüz?” Sevgili kayıp eşyanız onu en son bıraktığınız yerde sizi bekliyor olabilir.
6. Bakar-Kör sendromu
Kayıp Eşyalar – Tamam, olması gereken yerlere baktınız, son kullandığınız yerde de yok, bulamadınız… Acaba? Çok kereler tam da aradığınız eşyaya baktığınız ama onu göremediğiniz olmuştur. Bu büyük ihtimalle aklınızın karışık ve panik halde olmanızla ilgilidir. Bazen, neyi aradığımızı unutarak bakınırız. Bu yüzden, aradığınız eşyanın adını sürekli mırıldanın: (“anahtaaar, anahtar! Neredesin sevgili anahtarım, gel bak seninle dolaşmaya çıkacağız, anahtaar” şeklinde)
7. Kamuflaj etkisi
Kayıp Eşyalar – Durun, bulamıyorum diye hemen sinirlenmeyin, aradığınız eşya belki de bir şeylerin altına saklanmıştır. Eşyanızı örtebileceğini düşündüğünüz her şeyin altına bakın. Üstüne de bakın. Mesela bir gazetenin renkli resimleri arasına saklanmış olabilir. Belki de derginin arasına bıraktınız aradığınız kalemi? Bulamadıysanız hiç üzülmeyin, sekizinci madde sizi bekliyor.
8. Geriye sar ve düşün!
Kayıp Eşyalar – Eşyanın yer değiştirme anında siz de oradaydınız. Şimdi hafızanızı geriye sarın ve düşünmeye başlayın, kalemi elime aldım, bulmaca çözüyordum, tam o sırada telefon çaldı… Tabi ya! Telefonun orada olmasın? Geriye sarma hafızanızı canlandırabilir ve size eşyayı koyduğunuz yeri hatırlatabilir. Bu da mı işe yaramadı? Seçeneklerimiz giderek azalıyor ama hâlâ umut var:
9. Bir kere bak, iyi bak!
Kayıp Eşyalar – Eşyayı ararken dairesel olarak hareket etmeyin. Alanı bölgesel olarak tarayın. Bir köşeyi kontrol ettiğinizde aynı yere geri dönüp karıştırmayın. İlk seferinde orada değilse büyük ihtimalle ikinci baktığınızda da orada olmayacaktır. Tabii doğru bir şekilde baktıysanız. Doğru şekilde, yani önceki maddelerde tavsiye edilen şekilde. Hem aynı yeri defalarca aramak size vakit te kaybettirir. Doğru şekilde bakmadıysanız, başa dönün ve aramayı usulüne uygun biçimde gerçekleştirin.
10. “Eureka” Bölgesi
Kayıp Eşyalar – Kayıp objelerin büyük çoğunluğu olduğunu tahmin ettiğiniz yerdedir. Ya da bu yerin yakınlarında. Bazen bulunması gereken yerden biraz uzaklaşmıştır belki. Bu da sizin gözünüzden kaçmasına sebep olabilir. Mesela, kaleminiz klavyenin arkasına yuvarlanmıştır. Yatakta gazete okurken, gazetenin ilavesi yatağın altına düşmüştür, aradığınız kitap diğerlerinin arkasına kaymıştır… Evet, eşyalar da hareket ederler, ama araştırmalarımdan elde ettiğim sonuçlara göre bu hareket alanı orijinal konumlarından en fazla 45,7 cm yarıçapındaki bir daire alanıyla sınırlı.
Buna “Euraka Bölgesi” adını verdim ve bir cetvel yardımıyla (ya da bu bir çubuk da olabilir) bu alanı işaretledim. Kayıp eşyanız büyük ihtimalle en fazla 1 metre kare genişliğinde olan bu alanın içindedir. İyi bakın!
11. Olay yeri tatbikatı
Kayıp Eşyalar – Tipik bir senaryoyla başlayalım: İşten eve geldiniz. Posta kutusunda sevgilinizden bir mektup var. Mektubu nazikçe aldınız. Kapıyı açtınız… Mektubu okumak için güzel bir ortam hazırladınız… E? Mektup nerede! Yok! Daha demin elimdeydi yahu, ne oldu bu mektuba?
Sakin olun. Şimdi kapıya gidin ve demin içeri girdiğiniz gibi girin, aynı adımları takip edin, ilk nereye gittiniz? Tuvalet. Bir bakın, sonra üstünüze rahat bir şeyler giymek için odaya. Oraya da gidin. İyice bakının. Odada da mı yok, belki de çay demlerken mutfaktaki tezgaha bıraktınız? Mutfağa gidin. Bu sırayı takip edin. Evde bıraktığınız izleri takip ederek, giriş anınızı ve sonrasında yaptıklarınızı aynen Canlandırın. “İşte!” Ben demiştim mutfak tezgâhının oradadır diye! İyi iş çıkardın Sherlock!
12. Sizin yüzünüzden değil
Kayıp Eşyalar – Her şeyi yaptınız ve yine yok değil mi? Yer yarıldı da yerin içine girdi sanki…
Suç sizde olmayabilir. Belki de biri size sormadan eşyanızı aldı, belki temizlik yapılırken bir yere kaldırıldı… Bunun için, son zamanlarda eve girip çıkanları şöyle bir aklınızdan geçirin ve onlara sorun. Bütün bunları da yaptınız ve sonuç alamadınız mı? Bu çok nadir rastlanan bir durumdur.
Yani 12 maddeyi de hakkını vererek uyguladınız ve yine sonuç alamadıysanız…
Son olarak: Qué Será Será (Herşey olacağına varır)
O kadar çabaladınız ve bulamadınız… Öyle mi? Bir de şöyle düşünün:
Eşyaların da insanlar gibi bir ömrü var ve kader sizi ondan ayırmış olabilir. Kim bilir, gün gelir, yine kavuşursunuz… Siz de o zamana kadar bu durumdan kendinize bir ders çıkarın: Sabırla beklemek, alçakgönüllülüğün erdemi ya da eşyaya olan düşkünlükten kurtulma çabası. Bütün bunlar sizi daha da olgunlaştıracaktır.
Üzmeyin kendinizi, her şeyin bir ömrü var ve siz elinizden gelen her şeyi yaptınız. Ne diyordu şarkıda: “Qué Será Será” yani “Whatever wil be, will be” (Ne olacaksa o olur)
Bir de bu arama işini bir mücadele, bir hırs meselesi değil de, saklambaç gibi bir oyun şeklinde ele alırsanız, hem eğlenmiş hem de kendinizi daha az streste hissetmiş olursunuz.
Olamayan için çok zor, biliyorum, ama annemin de hep dediği gibi: “Tertipli düzenli olmak gibisi yok evladım”
Kaynaklar
http://www.professorsolomon.com/graphics/howtofindlostobjects.pdf (Kitabın .pdf versiyonu, indirebilirsiniz)
http://go-blog.ozar.net/mevzu/kayip-esya-bulma-yontemleri