Can Sıkıntısı Nedir – Canınız Neden Sıkılır Hayat Sıkıcı mı?
Can sıkıntısı nedir – Başlıktaki sıkkınlık, utanıp sıkılma babından bir can sıkıntısı değildir. Hatta olaylar, kişilerin sözleri gibi etkenlerden doğan bir sıkkınlık da değil; keyfe keder bir sıkkınlıktan; iş güç yokluğundan, ya da tek düze işler nedeniyle ortaya çıkan can sıkkınlığından söz ediyorum.
Lafı dolaştırmadan, başlıktaki sorunun cevabını isterseniz hemen söyleyeyim, isterseniz yazının sonunda söyleyeyim! Ama en sonunda söylemek daha iyi. O zaman biraz lafı gezdirelim, ne dersiniz?
Can sıkıntısı nedir?
İnsan türünün genleri çalışmak üzerine dizayn edilmiştir. Bize verilen eller tutmak, gözler bakmak, kulaklar işitmek, burun koklamak, ayaklar yürümek, dilimiz konuşmak vs. içindir.
Bu organlar, görünen fiziksel aktivitelerimizi oluştururlar. Bunları yapmasaydık hayattan tat alamazdık; hatta yaşamak bir cezaya dönüşürdü. O halde diyebiliriz ki, hayat binamız çalışmak, gayret etmek ve zahmet çekmek tuğlalarıyla örülmüştür.
Öte yandan, bir de görünmeyen yönlerimiz var ki, bunlar da kullanılmazsa zaman içerisinde var oluş amaçlarından, yani insanı, insan olma nitelemesinden uzaklaşırlar; beynimiz, aklımız, psikolojimiz, duygularımız, genlerimiz vs. gibi.
Bana göre, sıkılan insanların temel sorunu amaçsızlıktır; çünkü insan beynini amaçlanan şeyin kazanılmasına, ona ulaşılmasına konsantre eden, motivasyon sağlayan, şevk uyandıran amaçtır.
Amaç edinmek insanın özgürleşmesidir. Oysa amaçları olmayan veya amaçlarını kaybedenler özgürlüklerini de yitirirler. Böyle insanların, öncelikle amaçlarıyla ilgili sorunları vardır; beklentisi olmadığı gibi, buna yönelik planlamaları ve faaliyetleri de yoktur.
Yani beyninde, dış dünyaya ilişkin ilgi alanları çalışmıyor demektir. Beynin ihtiyaç duyduğu dopamin düşüklüğü nedeniyle hayata karşı heyecanı kaybolmuştur. Okulda veya çalışma hayatında düşük performans gösterirler.
Amacı olanlar ise ona ulaşmak için faaliyet planları yaparlar; yani projeci düşünme, problem çözme, yaratıcı düşünme, sentez bakış gibi üst düzey zihinsel becerileri kullanmaya doğru bir eğilim içindedirler. Hedefleri bellidir. Muhtemel çıktıları öngörürler. Amaca ulaşma yolunda çalışmayı engelleyici her türlü maddi ve manevi zorlukları tahmin ederler. Bütçe ve insan kaynakları planlaması yaparlar. Benzer amacı olanlarla ortak çalışma ilkeleri doğrultusunda işbirliği yaparlar, güçlerini birleştirirler.
Kısacası can sıkıntısı nedir denildiğinde bazı kriterlere göre bakmak lazım. Canı sıkkın olmayan, pozitif insanların bir yaşam sevinci vardır; bunlar, rahatın zahmette, zahmetin rahatta olduğunu bilirler. Böyle insanlar hiç sıkılırlar mı? Elbette hayır.
O halde, kimler sıkılırlar? Canımız neden sıkılır? Baştaki sorunun cevabını tek kelime ile söylersek; “Tembeller sıkılır; amaçsızlıktan!” olduğunu hemen anlaşmışsınızdır.
Can Sıkıntısı Nedir?
“Can sıkıntısı, basitçe ilginç bir bakış açısının yokluğudur.” -Brandon A. Trean
Daha çok kimlerin canı sıkılır?
Bakın size canı sıkkın olanlarla olmayanları karşılaştıran bazı ipuçlarını vereyim; kendinizi de test edebilirsiniz:
- Sıkkın insanlar içine kapanıktırlar; olmayanlar açık iletişim kurarlar.
- Sıkkın insanlar kavgacıdırlar; olmayanlar ise barışçıldırlar.
- Sıkkın insanların bir tek hobisi vardır, o da sıkılmak! Olmayanların ise çok sayıda hobisi vardır, birinden sıkılsa diğerine yapışır.
- Sıkkın insanlar bilgiye kapalıdırlar; olmayanlar ise hızlı bilgilenirler.
- Sıkkın insanlar buzluktaki donmuş yiyecek gibidir, çözülmesi uzun zaman alır, çözülünce hemen kullanmanız gerekir, yoksa bozulur; olmayanlar ise taze sebze-meyve gibidirler.
- Sıkkın insanların hayatları monotondur; olmayanların daha değişken.
- Sıkkın insanı iteklersen harekete geçer; olmayanı zorla durdurmaya çalışırsın.
- Sıkkın insanlar numaracıdır, kısa yoldan sonuç almak isterler; olmayanların ise rüyaları, zorlukları tercih ederler.
- Sıkkın insanların enerji düzeyleri düşüktür; olmayanların ise enerjileri, adrenalinleri yüksek olup heyecan doludurlar.
Ne ilginç değil mi? Varın, daha fazlasını siz düşünün!
Tavsiye Edilen Makaleler:
